Barren Earth – A Complex of Cages
Fin grup Barren Earth, AMORPHIS gitaristi Olli-Pekka Laine’in bazı bestelerini nereye koyacağını bilemediği için kurduğu bir grup aslında. Tabii insanın yakın çevresinde MOONSORROW, KREATOR, OCTOBER FALLS, SWALLOW THE SUN gibi grupların elemanları olunca kafasına estiği gibi grup kurabiliyor, zira nasılsa çalacak birileri mutlaka çıkıyor. Yok canım, ne kıskanacağım. Ne alakası var.
Bir yan proje tadında başlayan ve daha ilk albümünden ciddiye alınması gereken bir proje olduğunu ispatlayan Barren Earth, birbirinden temiz, kaliteli ve keyifli albümlerle Olli’nin ne kadar hayırlı bir işe imza attığını da göstermiş oldu. Ben de henüz piyasaya çıkalı beş gün olmasına karşın dayanamadım ve grubun dördüncü albümü A Complex of Cages için bir şeyler karalamak zorunda hissettim kendimi. Hazırlanın, övüşe geçiyoruz:
Progesif, melodik ve alabildiğinde Finlandiyalı (anlayan anladı) bir death/doom icra eden Barren Earth, aslında o piyasayı ve grupta yer alan isimleri bilenler için pek de sürpriz yumurta sayılmaz. 2015 yılında gruba dahil olan Hamferð vokali Jón Aldará ile kendi kimliğini bulduğuna inandığım ve o yıl yayınladığı On Lonely Towers albümü ile epey ses getiren Barren Earth, yeni albümde de kaldığı yerden devam ediyor.
Orta tempo death metal gitarları ile erken dönem Amorphis melodilerinin kendine has hüznünü birleştiren, araya kıvam vermesi için eklenmiş orkestral düzenlemelerle zaman zaman coşturan, beklenmedik bir anda da siz bizi ufak tefek gördünüz de karamürsel sepeti mi sandınız koçum diyen grup elemanlarının aksak ölçüleri, progresif acayiplikleri hiç acımadan kafaya kafaya indirdiği, zengin ve keyifli bir müzik bekliyor sizi A Complex Of Cages’de.
Tabii böyle söyleyince karman çorman bir şeymiş gibi görünüyor ama zaten asıl mesele de Barren Earth’ün tüm bunları kulağa mantıklı gelecek bir şekilde sunabilmesi aslında. Armoniden ve akılda kalıcılıktan ödün vermeden de teknikleşebilen bir müziği var grubun ve defalarca dinledikten sonra bile parçalarda yeni şeyler keşfetmek mümkün. Bu noktada gruba ve albüme getirebileceğim yegane eleştiri bir-iki parçada biraz fazla Opeth olmaları. Tabii Opeth’in kendisi çok uzun zamandır Opeth olmadığı için başka bir grubun çıkıp Opeth severlerin Opeth’in eksikliğini hissetmemeleri için Opeth olmaya gayret göstermesi aslında bir amme hizmeti olarak da görülebilir. Hahah, çok eğlendim bu cümleyi kurarken. Abartıyorum elbette, Dysphoria dışında aman aman bir Opeth’lik de yok aslında.
Parçalardan çok bahsetmeyeceğim, bence gerçekten her biri epey güçlü ve keşfedilmeyi bekliyor ama Scatterprey nedir öyle ya. Ölçüyü mü takip edeyim, Kreator gitaristi Sami’nin harika melodilerine mi eşlik edeyim, arkadaki – neredeyse – oryantal klavyelere mi hayret edeyim, yoksa Jón Aldará kardeşimin enfes vokaliyle kendimi oradan oraya mı savurayım bilemiyorum bu parçada. Verse gibi verse, son yıllarda duyduğum en iyi köprülerden biri ve hüzün şovu gibi nakaratları var ve daha sadece yarısından bahsettim. Hayır, bir de son iki dakikasında bambaşka bir şeye evriliyor; aheste aheste salınırken bir anda patır kütür blast-beat giriyor mesela. Yahu yemin ediyorum delirmiş bunlar.
Barren Earth’ün dinamik ve aslına bakarsanız bir hayli de keyifli bir müziği olsa da, Jón Aldará öyle bir vokal performansı sunuyor, oradaki DOOM ibaresi karşılığını öyle bir buluyor ki, anlatamam. Gerçekten de anlatmayacağım, açın dinleyin. Git gide daha çok yükseliyorum sana Jón; o ne vokal be kardeşim!
Bu adamların kendi gruplarından vakit ayırıp – bu arada kendi grupları dediğim Moonsorrow, Kreator filan ya, ulan bu nasıl bir iş – tutkuyla, samimi ve profesyonelce Barren Earth’ü devam ettirebiliyor olmaları muazzam bir iş bana kalırsa. Üstelik hiçbiri de kendi grubundan direkt bir şey getirip koymuyor masaya belli ki. Ortak bir bilinç ile yeni bir şeyler yaratabilmek için gerçekten çabaladıkları rahatlıkla anlaşılıyor. Kısacası eğer bana sorarsanız tek bir türün sevdalısı, dar görüşlü bir dinleyici değilsiniz kendi türünde yılın en iyilerinden biri olan, melankolik, progresif, dinamik ve zengin mi zengin A Complex of Cages gibi harika bir albüme mutlaka bir şans vermenizi öneririm.