Blaze of Perdition – Conscious Darkness
MGŁA, “With Hearts toward None” ile ama özellikle de “Exercises in Futility” ile 2010’dan sonra gözlerimizdeki black metal imajına yeni boyutlar ekleyedursun, aslında göz ardı edilmemesi gereken onların da bir parçası olduğu Polonya ekstrem metal piyasasının gün geçtikçe büyüyüşü. Uzun yıllar VADER ve BEHEMOTH gibi isimlerin sürüklediği ve dolayısıyla nitelik olarak pek problemi olmayan bu piyasa son yedi ya da sekiz yıl içinde nicelik olarak da muazzam bir hızla büyürken, kalitesini de adım adım yukarıya çekti. Koyu dindar bir ülke olan Polonya’nın metal piyasasının da gittikçe daha çok din karşıtı söylemlerden beslenen black metal grupları tarafından domine ediliyor olması elbette ki bir şeyler anlatıyor; fakat dinlemek, anlamak isteyene.
BLAZE OF PERDITION’ın varlığı on yıldan öncesinde dayansa da, şimdiye dek verdikleri en büyük eserleri olduğunu düşündüğüm “Near Death Revelations” ile yer altı ortamından kurtulup biraz daha isimlerini duyurmaları ancak 2015 yılında olmuştu. Albümün ”ölümün kıyısında açığa çıkanlar” gibi çevrilebilecek ismi grubun 2013 yılında bir gitaristinin ölümü, vokalist ve davulcusunun da ağır yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının sonuçlarına bir gönderme aslında. Turne sırasında yaşanan bu kaza sonrası bir kişi eksik olsa da devam ederek bu muazzam albümü çıkartan grubun ”Near Death Revelations”a ne denli duygu döktüğünü tahmin edebilirsiniz sanıyorum.
”Conscious Darkness”ın o albümden her yönüyle daha üstün olmasını ise bu defa neyle açıklayabiliriz onu gerçekten bilmiyorum. Anti-din temalarının yanında sözlerinden üst düzey bir ruhanilik damlayan bu kayıt baştan sona bir samimiyetin içinde varlık buluyor. A Glimpse of God’ın ilk saniyesinden itibaren hiçbir şeyin sırf olsun diye yapılmadığını iliklere kadar hissettiriyor BLAZE OF PERDITION ve bunun sonucu olarak da ne ile uğraşıyor olursanız olun tüm dikkatinizi ele geçiriyor grup: her defasında öyle hissediyorum ki önce kolumdan tutuluyorum, sonra iki omuzumdan kavrıyor birisi ve en sonunda yakama yapışıp gözlerimin içine bakarak bana hitap ediyor, dikkatimi bir an olsun kaybetmediğimden emin olmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. 43 dakika böyle geçiyor ve Detachment Brings Serenity’nin son anlarına dek sürüyor bu hissiyat. Ne başka bir şey yapabiliyorum, ne herhangi başka bir şeye odaklanabiliyorum.
Klasik İskandinav black metal taramalarından ziyade son yıllarda Avrupa’nın çeşitli yerlerinde türe nispeten daha progresif yaklaşan grupların tercih ettiği, death metal tarzı gitarların tercih edildiğini söyleyebiliriz albümün genelinde; ama bunun sonucunda BLAZE OF PERDITION’ın ne progresif bir şeyler yaptığını ya da yapmaya çalıştığını, ne de death metale bir şekilde göz kırptığını söyleyebiliriz ilginç bir şekilde. Geleneksel black metal enstrümantasyonundan zaman zaman uzaklaşarak da olsa direkt, şüphesiz bir black metal yapmayı başarmış grup. Vokaller hiçbir zaman fazla derinleşip kaybolmuyor ve sahnenin önünü neredeyse sürekli, şaşmaz bir şekilde gitarlarla paylaşıyorlar. Özellikle iki katmanlı gitarların ritmin üzerine daha tiz perdelerden çığlıklar atması bazen telli dostlarımızın da ikinci bir vokal gibi yansıması izlenimi yaratıyor ki durduk yere zenginleştiriyorlar grubun tınısını.
Şarkılar uzun sürelerini sanki bunun için doğmuşlar gibi rahatça kullanıyorlar. Özellikle Ashes Remain’in şarkının adını da içeren ve tam bir duygu patlaması şeklinde yüzeye çıkan nakaratına şarkının sonlarına doğru öyle bir dönüşü var ki arada böylesine güzel akan 15 dakika değil de sanki vasat saatler bile olsa her şeye değecekmiş hissiyatı yaratıyor. Albümün ve dolayısıyla Detachment Brings Serenity’nin son dört dakikasında ise ”Conscious Darkness”ın gerisinde yer bulmayan bir post metal atmosferi yavaştan yüzeye tırmanmaya başlıyor ve koro vokalleriyle birlikte albümün bittiği ve hemen peşinden ilk şarkıyı seçip tekrar ”oynat” tuşunu aradığımız bir sürece giriyoruz.
Bu yıl güzel black metal albümleri dinlemiş olsak da türde ”Tabernaculum” dışında aklımı kaçıracağım başka bir albümü 2017 sınırları içinde dinlemeyeceğim gerçeğine kendimi yavaş yavaş alıştırmaya başladığım şu günlerde ”Conscious Darkness” devasa bir tokat gibi geldi. Grubun büyük bir trajedi sonrası yeniden doğuşunu yaşayacağı o korkunç kazanın üzerinden hemen hemen tam dört yıl geçtiği şu günlerde önümüze düşen albüm, kesinlikle yılın en iyi birkaç işinden biri ve elbette ki zaman gösterecek; fakat adından uzun seneler söz ettirebilecek kudrete sahip.
93/100