Kritik

Musk Ox – Woodfall

Dinleyenin ruh haline göre kimi zaman bunaltıcı ve keyifsiz kimliklere bürünebilmesine karşın genel olarak rahatlatıcı ve stresten uzaklaştırıcı özelliklere sahip olduğu bariz olan neofolk türünü gerçekten de çok seviyorum. Son bir-iki yılda piyasa bu açıdan biraz kısır kalmış olsa da bu bana eski albümleri daha da derinlemesine inceleme, tekrar tekrar dinleme fırsatı sunuyor. Musk Ox’un Woodfall’u da böyle bir albüm.

Musk Ox çok sade bir kariyere sahip, Kanada’da temelleri atılmış bir proje. Projenin beyni Nathanael’in daha evvel kendi çabalarıyla piyasaya sürdüğü, grupla aynı adı taşıyan albümün kimi bölümleri müzikal ve hissel anlamda zayıf kalmış olsa da, özellikle kimi farklı projelerdeki katılımıyla türe hakim dinleyicilerin merakını ve ilgisini cezbetmeyi başaran Musk Ox’ın ilk albüm sonrasından bu zamana kadar yaptığı işlerin kalitesi de istikrarlı bir şekilde arttığı için beklentilerin de giderek büyümesine neden oluyordu. Ancak Woodfall ile ismini büyük neofolk gruplarının arasına yazdırmayı başardı Musk Ox.

6 yıllık bir çalışmanın meyvesi olan “Woodfall”, adı anıldığında kendisinden her zaman övgüyle bahsedilen ancak üretkenlik konusundaki durgunluğu nedeniyle aslında adı o kadar sık da anılmayan (ne dedim ben?) Musk Ox’un küllerinden doğmasını sağlayan albümdür, desem herhalde abartmış olmam. Yavaş yavaş unutulmaya başlanan bir projeden böylesine bir albüm gelmiş olması o dönem büyük bir sürpriz olmuştu. Enstrümantal folk denince akla ilk gelen VALI ve TENHI gibi yaylılara da şarkılarında bolca yer veren grupların enfes bestelerinden geri kalmayan şarkılar ve özellikle baştan sona dinleyiciye hissettirdiği “oda müziği” havası ve yarattığı sakinleştirici atmosferi sayesinde bile tür içerisinde kendine has bir yer edinebilecek güçte. Çello ve kemanın uyumu, Nathanael’in çoğunlukla müziğin tabanını oturtmak için kullandığı harika gitarlar ve üç müzisyenin de hakikaten üst seviyedeki müzik algı ve bilgisi sayesinde Musk Ox bu albüm ile beklenen çıkışı yapmayı başardı.

Zaman zaman metal ve genel olarak bolca klasik müzik etkileniminin sıklıkla görülebildiği “Woodfall”‘un en büyük özelliği kesinlikle bu çeşitlilik. Bir saatin üzerindeki çalma süresi boyunca sabit kalmayan temposu ve ruh hali sayesinde dinleyiciyi belirli bir düşünceye ya da melodiye hapsetmeden ilerliyor. Bu akıcılık ve değişkenlik nedeniyle belki herhangi bir şarkı bittikten sonra akılda kalan spesifik bir melodiye rastlamak mümkün olmuyor belki ama albümün değeri de bence burada ortaya çıkıyor. Dinledikçe farklı şeyler keşfedilebilecek, her defasında yeni bir bölüme hayran kalınabilecek, özel anları kişiye göre değişebilecek bir albüm “Woodfall”.

Elbette çoğu dinleyici bu tarz bir albümü “dur bakalım şurada ne yapmışlar,” diye dinlemiyor, keza ben de genelde böyle dinlemiyorum. Ancak her ne kadar türdeş albümler gibi “Woodfall” da kolayca insanı içine çekebilecek ve alıp götürebilecek bir atmosfere sahip olsa da sadece müziğe odaklanıldığında da içerdiği yüksek müzisyenlik sayesinde keşfedilmeyi bekleyen birçok ilginç ve farklı fikri de bünyesinde barındırıyor.

Akustik gitar, çello ve keman üçlüsünün etrafında şekillenmiş, hiçbir anında kendini tekrar etmeyen, belirli bir melodiye sırtını yaslayıp onun üzerinden şarkılarını şekillendirmeyi seçmemiş bir albüm “Woodfall”. Musk Ox’dan iyi bir şeyler bekliyordum, ancak bu kadar iyisini beklediğimi söylersem yalan olur. Hem şaşırdım hem de epey sevindim. Belki acaba kimi anlarda vokal olsa mıymış demekten başka herhangi bir eleştiri noktası bulamadığım bir albüm Woodfall. Çıktığı dönem gözden kaçırdıysanız işte size fırsat! Overlokçu ayağınıza g… Ehm. Keyifli dinlemeler.

87/100

Album-Cover

Okur puanı:

Ortalama puan 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

One thought on “Musk Ox – Woodfall

Bir Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.