Nightbringer – Terra Damnata
Amerikalı NIGHTBRINGER’ın etraftaki en orijinal black metal grubu olmadığı kesin. Yine de aynı ülkeden çıkan birçok grubun yaptığı gibi ambient işlere bulaşıp tek bir torna tezgahından çıkmış gibi duran onlarca USBM albümünden birkaçını yaratmak yerine kendilerine daha Avrupa black metalini ilham alarak sürüden ayrı bir yerde durmayı seçmeleri bile bir nebze saygıyı hak ediyor. Bunun üzerine bir de üç yıl önce çıkarttıkları albümleri “Ego Dominus Tuus” ile kendi çıtalarını yukarıya çekince kendilerine saygın bir isim edinmeyi başardılar.
Grubun en öndeki elemanı Naas Alcameth 2015’te solo projesi AKHLYS ile yayınladığı “The Dreaming I” ile bir yeni dönem black metal şaheserine imza atınca NIGHTBRINGER’ın “Terra Damnata”sından beklentiler biraz daha da yükseldi diye düşünüyorum. Özünde daha karanlık, daha yoğun bir NIGHTBRINGER olarak değerlendirilebilecek AKHLYS projesinin fazlasıyla övgü alan yanlarının buraya da yansıyacağını düşünmek çok da saçma değildi sonuç olarak.
“Terra Damnata” ise AKHLYS’in neden ayrı bir proje olduğunun altını çizercesine yine eski NIGHTBRINGER çizgisinden pek sapmamış gözüküyor. Birkaç saniyelik kısacık bir duraksayıştan sonra tüm gücüyle insanın yüzünde patlayan As Wolves Amongst Ruins “Terra Damnata”nın genel gidişatı açısından iyi bir fikir veriyor henüz albümün ilk anlarından ve grup iyi bildiği o korku atmosferini 53 dakikanın hemen hemen tamamında muhafaza etmeyi başarmış gözüküyor.
Kimi zaman kakofoniye yakınsayan çılgın gitarların yırtıcı tonu ve bir eksiklik göstermese de genelde bir yıldız değil de takım oyuncusu olmayı tercih eden davulların önünde sokaklarda kıyamet alametleri çığıran bir deli ile kabusların malzemesi bir seri katilin brutalliği arasında mekik dokuyan vokaller yine NIGHTBRINGER’ın kuvveti olarak göze çarpıyor. Grubun kariyerindeki bence en büyük eksi olan albüm ve şarkıların gereğinden fazla sündürülmesi kusuru oldukça giderilmiş gözükse de genel olarak besteler açısından “Terra Damnata”nın beklediğim gibi “Ego Dominus Tuus”tan daha iyi olduğundan maalesef bahsedemeyeceğim.
Belki önceki albümlerine göre NIGHTBRINGER’ın biraz daha melodik gözüktüğünden bahsedebiliriz bu defa önceki işlerinden farklı olarak. Melodik black metal deyince de otomatik bir referans olarak EMPEROR’ı yapıştırmak zorunda kalacağım bu noktada: kimi zaman fark edilir derecede Ihsahn’laşan vokaller de zaten onlardan uzak durmayı biraz imkansız kılıyor. Farklı gruplarda uzun zamandır müzik yapan NIGHTBRINGER elemanları bu işten alınlarının akıyla çıkıyorlar; fakat yine ortaya yenilikçi bir iş koymak konusunda sınıfta kalıyorlar.
Netice itibariyle “Terra Damnata” iyi bir black metal albümü; ama o kadar. Kendi son dönem işleriyle karşılaştırınca ne “Ego Dominus Tuus”un, ne de “The Dreaming I”ın üstüne bir iş çıkartabildiklerini görüyoruz, ki bu da albüm için olmasa da grubun kendisi ve geleceği için bir problem aslında. Arkalarında Season of Mist gibi bir devin desteğiyle elbette ki adlarını daha fazla duyuyoruz ve duyacağız da; festivallerde de daha fazla ve posterlerin tepelerinde boy göstermeleri olası; ama müzikal olarak bir kısıt içinde oldukları düşüncem maalesef sabit. Toplamda bu yalnızca beşinci albümü olan bir grup için hoş bir durum değil.
76/100
Ben de ego dominus tuus kadar beğenmedim , baya sıradan olmuş. Ama farklı yüzünü Akhyls’te gösterdiğinden bunu bekliyordum açıkçası. Amerikalı black metal gruplariyla aramı düzeltecek son dönemlerde çıkmış bir albüm varsa tavsiyenizi almak isterim
Amerikan black metali USBM türü gibi son zamanlarda oldukça gerilemeye başladı gibi hissediyorum ben. LEVIATHAN gibi, XASTHUR gibi hatta KRALLICE’in birkaç albüm önceki hali gibi ortalığı dağıtan pek bir şeyler çıkmıyor artık.
Yine de son dönemlerden sevdiğim birkaç albümü yazayım:
ASH BORER – The Irrepassable Gate (oldukça atmosferik, iyi albüm)
FALLS OF RAUROS – Vigilance Perennial (folk etkili black metal, yakında kritiği de gelecek)
ARIZMENDA – Beneath this Reality of Flesh / Despairs Depths Descended (iki farklı albüm bunlar, ikisi de geçen yıl çıktı. Oldukça çiğ. Son dönemdeki favori gruplarımdan biri zaten ARIZMENDA. Şurada değinmiştim biraz.)
Ash Borer’ı dinlemiştim, sıkı albüm kesinlikle.Diğerlerine de bakacağım.Ben de Panopticon-Autumn Eternal ve Ashbringer-Yügen albümlerini öneririm son dönemden.