Kritik

Orm – Orm

Black metalin son onyıllardaki şekil değiştirmeleri hep ya daha avangart, ya daha dezonant ya da daha senfonik yanlara doğru kaymalar şeklinde vuku bulurken, son birkaç yılda daha değişik bir trend de doğmaya başladı. Kendine haklı bir şekilde çok önemli bir yer edinmiş WATAIN’in ilk dalga black metal gitarlarını biraz daha modern bir yaklaşımla yorumlayarak 2000’li yıllara uyarlamasının ardından gelen bu yeni akımın şu anda en iyi örneklerinden biri olarak geçen yıl çıkardığı Metachthonia ile THRAWSUNBLAT’ı verebilirim. Elbette ki onlar biraz daha folk unsurlarıyla yoğuruyor olsa da müziklerini, asıl temel olarak bahsetmeye çalıştığım şey dur durak bilmeden, kendini bir şekilde kulaklara çok “geniş” olarak duyuran, devasa bir kütle halinde dinleyiciye ulaşan atmosferleri.

Bu atmosfer, tanımı yıllar boyunca iyice oturmuş olan “atmosferik black metal”deki atmosfer değil. Eğer “white noise” tabiri ile biraz tanışıksanız, yani insanın beyninin boşaltıp tek bir şeye odaklanmasını sağlayan sesler size çok yabancı değilse belki bunun üzerinden anlatmaya çalışabilirim biraz. Son dönemde MARDUK’un da başvurduğu ve benim “black noise” olarak adlandırmayı sevdiğim bu sonik black metal saldırısı kendini yalnızca bir müzik olarak değil, insanın tüm duyma yetisini talep eden devasa bir ses kütlesi olarak manifest ediyor. Kendime yapmaya çalıştığım ve bir nebze anlaşılabilir olduğunu umduğum bu tanıma Danimarkalı ORM ve kendi adını taşıyan ilk albümü cuk oturuyor. Cuk evet.

Gerçekten de MARDUK gibi aman vermeden açılan ilk şarkı Blood of Your Blood biraz ilerleyince albümün aşağı yukarı neler içerdiğini anlatıyor zaten. Dönem dönem melodik gitarlarla müziğine ekstra bir parça daha katıyor olsa da ORM müziğini çoğunlukla paldır küldür, gözlerin önüne devasa bir nehir yatağında hıncahınç akan simsiyah bir nehir imgesi yaratan bir güçle yapıyor. Güya biraz dinlendikleri anlarda da WATAIN’in kendileri için ne denli büyük bir ilham olduğunu gösterircesine benzer tonlardaki gitar şovlarıyla tekrar kuvvetlerini kazanacakları bir sonraki tepenin zirvesine kadar güç topluyorlar.

Albümün oldukça modern bir prodüksiyona sahip olması da tüm bunların etkisinin gerçek anlamda kendisini göstermesini sağlıyor. Daha bir 90’lar mix’iyle düşündüğümüz zaman belki daha “evil” olacak ama itiraf etmek gerekirse daha zayıf kalacak ORM müziği şu haliyle enginlere sığmayıp taşan bir karakteristiğe bürünüyor. Bu sayede grup gerektiği yerlerde ejderin diğer başlarını göstermek istediği zaman zaten devasa sound’una bir gitar kanalı daha ekleyip iyice büyüyor, iyiden iyiye kuvvetleniyor.

ORM’un henüz ilk albümünden olaya böylesine büyük bir profesyonellikle yaklaşması ve hiçbir zaman onlar kadar işin rock tarafına kaymasa da zaman zaman ENSLAVED’i akla getirecek kadar progresifleşmesi, kimi zaman AMON AMARTH’ın savaş tutkusunu benimseyip epikleşmesi ve bunların tamamını bir şekilde black metalden zerre ödün vermeden yapması çok acayip. Hem şarkıların, hem albümün süresinin tam kıvamında bırakılmış olması, şarkıların kağıt üzerinde uzun gözüken sürelerine rağmen hiçbirinin “bak burası çok uzadı” dedirtmeden dinamik bir şekilde gelişip, değişip sona ermesi de tam kıvamında bir tatmin duygusu yaratıyor. Ortadaki işin kalitesine bakınca bazen bir şarkı daha olsa mı iyiymiş diye düşünüyorum “Orm”da; ama sonra albümün içinde herhangi bir dinlenme payı bırakmadığını fark edip bundan da vazgeçiyorum.

2016 için çok fazla iyi albümün çıkmasıyla “böyle yıl bir daha zor gelir” dedik; ama 2017’nin de şimdiye kadar götürdüğü tempoya bakınca sanırım müzik piyasasının yavaş yavaş değişime ayak uydurmaya ve gittikçe artan imkanları kullanmaya başladığı ve bundan böyle belki de her şeyin daha iyiye gideceği ihtimalini de göz önüne almaya başlamak gerek. ORM belki de bu gidişatın erken meyvelerinden bir tanesi, ve açıkçası henüz ilk albümüyle işin gediklisi birçok grubun imrenerek bakacağı bir iş yapmış.

87/100

Not: Albümü grubun bandcamp sayfasından ister ücretsiz, ister istediğiniz bir meblağ karşılığında edinebilirsiniz.

a1173941584_10

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Ertuğrul Bircan Çopur

Doydum ama aç gözlülükten yiyorum.

0 thoughts on “Orm – Orm

  • so pure, so cold

    Müthiş bir keşif oldu benim için elinize sağlık

    Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.