Pazar kısaları – 10
WOE – Hope Attrition
Amerikalı (nispeten melodik) black metal grubu WOE 2008 yılında “A Spell for the Death of Man” isimli ilk albümünü çıkarttığı zaman epeyce kafayı kendine doğru çevirmeyi başarmıştı. Gençliğin verdiği Satanizm heyecanı ile büyük bir coşku barındıran, dinlere keyiflere saldırmanın karşı konulamaz büyüsüyle yoğrulmuş bu albümden sonra biraz ruhunu kaybetme yolunda ilerledi desek yalan olmaz grup için.
“Hope Attrition” ise bence tekrar iyi yöne doğru atılmış büyükçe bir adım. Grubun yitirmeye başladığı coşkusunu hatırladığını, bunun yanına da artık 10 yılı devirmiş bir grupta belirmeye başlayan belli bir olgunluğu eklediklerini gözlemleyebiliyoruz. O kadar hayvanlaşmasa da akla FUNERAL MIST’i getiren davul-gitar oyunlarına ve DARK FORTRESS’vari bir melodikliğe bir arada ev sahipliği yapan “Hope Attrition” çok özel bir şey sunmasa da yılın iyi black metal işlerinden şimdiye kadar.
81/100
BLACK SITES – In Monochrome
Amerikalı BLACK SITES heavy metali oldukça progresif bir yaklaşımla yorumlayan yeni bir trio ve “In Monochrome” henüz kurulalı iki yıl olan grubun ilk albümü. Tek bir enstrümanın domine ettiği bir progresiflikten ziyade yalnızca üç kişilik bir grup olmanın avantajını kullanıp birbirleriyle uyumlarının gücünü kullanmayı tercih eden BLACK SITES, bence ileride adını çok duyacağımız bir oluşum.
“In Monochrome”da işinin ehli hard rock gruplarından yoğun bir şekilde ilham almış heavy metal gitarlarının nasıl etkileyici olabileceğine defalarca tanık oluyoruz; ama benim için albümün asıl yıldızı davul setinin arkasında oturan Chris Avgerin. Müziğin her unsurununu sıkı bir şekilde birbiriyle iç içe olmasını nefis desenleriyle sağlayan Avgerin özellikle tom kullanımlarıyla müziğin sürekli değişken bir akıntı içinde olmasının yolunu açıyor.
Tam olarak aynı kategoride olmasalar da WITHERFALL’un “Nocturnes and Requiems”i ile birlikte şimdiye dek yılın en başarılı progresif/heavy metal işlerine imza atmış BLACK SITES, türün meraklıları eminim ki bayılacaktır.
86/100
MANTAR – The Spell EP
Bremenli Hanno Klänhardt ve Erinç Sakarya ikilisinden oluşan MANTAR’ı daha önce duymadıysanız epey bir şeyler kaçırdığınızı söyleyebilirim. Bir şekilde beş kişilik bir grupmuş gibi ses çıkartmayı başaran ikiliden Erinç davul, Hanno ise gitarlardan sorumlu iken, vokal görevlerini de aralarında paylaşıyorlar. Sludge, crust, punk gibi türlerin karışımı şeklinde tanımlanacak, bu kalıpların hiçbirine tam sığmayan müzikleriyle iki albümleri “Death by Burning” ve “Ode to the Flame” üzerinden epeyce kendilerinden bahsettirmeyi başardılar şimdiye dek.
“The Spell” EP’si ise yalnızca 12 dakika sürmesine rağmen onları MANTAR yapan her şey içinde barındırıyor. Erinç’in setin ağzını yüzünü kırmaya yönelik davulları ve Hanno’nun gitarları albümdeki üç şarkıda da belli birer groove yaratmayı ve istemsizce kafa sallatmayı başarıyor. BÖLZER vokalisti KzR (Okoi Thierry Jones) de diğer ikisine göre bir nebze daha melodik ve geleneksel olan son şarkı olan The Spell’de konuk vokalleriyle işe dahil olunca EP kısa süresiyle bile dinleyiciyi fena gaza getirip görevini tamamlıyor.
Grup adına ileri bir adım olmayan (ki “Ode to the Flame” gibi çok iyi bir albümden sonra zaten bu epeyce zor olacak) ama MANTAR’ın kendini hatırlatması açısından iyi zamanlanmış, dinlenilesi bir iş “The Spell”.
81/100