Kritik

Wintersun – Wintersun

Jari Mäenpää’nın enteresan bir karakter olduğu kesin. Hem ENSIFERUM’da, hem de bugünkü konuğumuz olan WINTERSUN’da yaptığı işlere bakınca müzisyenliğine laf etmek çok zor olsa da, başka yönlerden oldukça, ee, enteresan bir şahsiyet olduğu kabak gibi ortaya çıkıyor. Sanıyorum on yıl kadar önce ilk defa adı geçen “Time” albümünün çıkışı öylesine efsanevi bir süreç haline geldi ki dilimizdeki yılan hikayesi tabirini çoktan aştı gitti. Yazıyı bir WINTERSUN tarihçesine çevirmemek için aklımda kaldığı kadarıyla birkaç örnek vereyim yalnızca: öncelikle bilgisayarındaki RAM’in “Time”daki şarkıların aşırı katmanlı halini kaydetmeyi kaldıramadığını, daha sonra ise 32-bit işlemci mimarisine göre yazılan dönem kayıt programlarının bilgisayardaki RAM’in tamamını kullanamadığını, bu yüzden yeni yazılımlar gerektiğini iddia eden Mäenpää, yaklaşık beş yılı bu şekilde geçirdikten sonra 2012 yılında yazdığı şarkıların yalnızca bir kısmını içeren “Time I” albümünü çıkarttı. “Time II” için de beş yıldır bir zaman tahmini vermekten kaçınan eleman, en son “The Forest Seasons” adında bir albüm çıkartacaklarını, bu albümü ve hayranların ilgisini çekebilecek başka ürünleri kullanarak üç adet para toplama (crowdfunding) kampanyası yapacaklarını ve elde etmeyi umdukları $750.000 ile YENİ BİR STÜDYO KURACAKLARINI ve “Time II” için BU STÜDYONUN KURULMASININ ŞART OLDUĞUNU açıkladı. Ben bir şey demiyorum, yorum sizlerin.

Tüm bunları yaparken kimsenin daha hala Jari Mäenpää’ya “ya kalk bir s-ktir git artık” dememesinin en büyük sebebi ise işte karşınızdaki bu albüm. Pek fazla şüpheye yer bırakmayacak şekilde melodik death metal tarihinin en iyi albümlerinden biri olan “Wintersun”, peşinden gelen yine oldukça iyi ama bu albümün gölgesinde kalmaktan kurtulamayan “Time I” ile birlikte Mäenpää’ya sınırsız bir kredi vermiş gibi gözüküyor. Her ne kadar bu enteresan Finden ve hiçbir yere varmamakta direnen WINTERSUN hikayesinden oldukça bıkmış olsam da, “Wintersun” albümünün ne kadar iyi olduğunu itiraf etmekten başka çarem yok. Albümdeki her şarkı açık ve net birer şekilde birer şaheser ve bunca şaheserin arasında dahi kendini bir üst seviyeye koyabilen Winter Madness, Sadness and Hate gibi şarkılar var.

“Wintersun” düz bir melodik death metal albümü değil; oldukça senfonik bir yaklaşımı var (hatta Mäenpää vaktinde “Ekstrem Majestik Teknik Epik Melodik Metal” olarak tanımlamış, yorum yine sizlerin) ve açık konuşmak gerekirse 2004 yılında bile böylesine katmanlı bir albümü kusursuz bir şekilde besteleyip düzenleyen bir yeteneği takdir etmemek mümkün değil. Bir de tam bu tarz müziklerin adamı Kai Hahto tarafından çalınan davullar dışında her şeyin Mäenpää tarafından üstlenilmiş olduğunu göz önüne alınca kendisinin müzisyen kimliği ekstra bir saygıyı hak eder hale geliyor.

“Wintersun” hem teknik, hem atmosfer olarak mümkün olan tüm güzellikleri bünyesinde barındırıyor. Tıpkı kendi başına da bir efsane mertebesine erişmiş kapağının hissettirdiği gibi baştan sona bir kış havası içinde geçen albüm; nefis gitar rifleri ve melodileri, hem teknik hem duygusal gitar soloları, epik senfonik pasajlar, en sert brutalden en hüzünlü temizlere kadar uzanan bir skalada vokalleri, bu vokallerin icrasında akla kazınan vokal melodilerini, koro bölümleri ve daha nice güzelliği akıl almaz bir akıcılıkla bir araya getirmeyi başarıyor. Tüm bunların üzerine bir de şarkı sözlerinin güzelliği, anlattığı hikayeler ve albümü kapatan o devasa hüzün de binince bütün diğer yargıları bırakıp karşınızdaki güzelliği takdir etmek istiyorsunuz. Starchild’ın 3.30 civarında başlayan ikinci kısmını, ya da Sadness and Hate’in “Have we arrived from our journey, I must ask you now” diye başlayan ve albümü kapatan pasajını, ve hatta daha nicesini kelimelerle anlatmak mümkün değil; “Wintersun” dinlenilmesi, tecrübe edilmesi gereken, on yılda bir defa belki gelecek “o” albümlerden bir tanesi.

Akıcılığı ve şarkıların doluluğu sayesinde size hayatınızda geçireceğiniz en kısa 55 dakikaları vaadeden “Wintersun”ı daha fazla nasıl övebilirim bilmiyorum. Geçen bunca zamandan sonra beklentilerin tavan yaptığı “Time II” bu albümü aşabilir mi, açıkçası ondan da şüpheliyim; ama sanırım aşmasını da çoğu kimse beklemiyor, aşabileceğine fazla inanmıyor. Dinledikten sonra içinden pasajların kafanızda günlerce döneceği, kimi zaman başka şey dinleme isteğinizi bile köreltecek “Wintersun” benim için (ve bu kategoride değerlendirdiğim diğer albümlerin aksine bu defa sanıyorum ki birçokları için de) metal tarihinin kusursuz albümlerinden bir tanesi. Bu epik maceranın dışında kalmayın.

100/100

wintersun-5098f1269f277

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Ertuğrul Bircan Çopur

Doydum ama aç gözlülükten yiyorum.

0 thoughts on “Wintersun – Wintersun

  • Onur toptaş

    Güzel demişsin, çoğu dinleyici gibi benim için de şu adama katlanmanın tek nedeni bu albüm gerçekten. Günümüzde hele 10-12 yıl filan birileri birilerinin bu kadar boş nazını çeksin, beklesin; mümkün değil. Cepten iyi yedin de hazıra dağ dayanmaz jari efendi.neyse.

    Mükemmel albümdür. Çok güzel bir günün sonunda sevilen insanlarla zengin bir sofrada yenen kusursuz bir akşam yemeği gibi, ne ararsan en iyisi var.

    Yanıtla
    • Ya son crowdfund’da insanların 2 gün içinde 150.000 Euro’yu (şu an baktım 20 günde 300.000 olmuş hatta) bastığını gördükten sonra hazıra dağın dayanacağına inanmayı başladım, bu nedir be böyle.

      Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.