Benighted – Necrobreed
Sizi bilmiyorum; ama anlaşılan o ki ben death metalin en çok amansız halini seviyorum. Black metalin tekinsiz saldırılar halinde beni geren versiyonu favorim olsa da, istiyorum ki death metal dinliyorsam davullar, rifler ve en önemlisi haşin brutal vokaller parçalasın beni, içimden geçsin. İçimden geçsin derken, öyle değil tabii. Neyse.
Bu içten geçmeli death metali (bundan sonra tür adı olarak bunu kullanacağım, sevdim bunu) bir süredir en iyi yapan grup açık ara CATTLE DECAPITATION olsa da, BENIGHTED’ın da hakkını yememek gerekiyor elbette. Şaka maka neredeyse 20 yılını devirecek Fransız grup tam sekizinci stüdyo albümü “Necrobreed” ile yine aklımızı başımızdan almak için favori müzik çalarımıza teşrif etmişler.
Biraz sinirli ve dayak atmaya yakın bir yapıdaysanız icrasında fazla zorlanmayabileceğiniz bir tür olan içten geçmeli death metal, eğer bu işi iyi yapmak istiyorsanız ise bütün uzuvlarınız sizden nefret edeceği raddeye gelebileceğiniz kadar zorlaşabiliyor. Bu işi hem yaratıcı hem teknik bir şekilde yapıp hem de bütün o nefreti, heyecanı ve genel olarak brutalliği dinleyiciye aktarabilmek büyük bir meziyet. BENIGHTED da yıllardır olduğu gibi bu alanlarda parlamayı “Necrobreed” ile yine bir şekilde başarıyor.
Geçtiğimiz yıllardaki eleman değişiklikleriyle grubun kurucusu kadrosundan bir tek vokalist Julien Truchan ve gitarist Olivier Gabriel kalmış olsa da BENIGHTED bundan hiç etkilenmiş gibi gözükmüyor. Emmanuel Dalle ve albüm kaydı sonrası gruptan ayrılan Gabriel’in gitarları 40 dakika boyunca neredeyse aralıksız bir şekilde gruptan alışık olduğumuz, kimi zaman kısa kısa melodik riflerini bir kasırga gibi estiriyorlar. Kuvvetli bir rüzgarda kalmış gibi dinleyicinin yanaklarını adeta fıldır fıldır titreten bu rifler, Truchan’ın brutalliğin farklı derinliklerinden fırlattığı vokalleriyle bile yine BENIGHTED müziğinin en önemli unsuru.
Julien Truchan demişken: bence kendisi şu an brutal death metal dünyasının en önemli vokalistlerinden birisi. Kendine has yarı-temiz vokallerinin de etkisiyle durup durup övdüğümüz Travis Ryan’ın adı bu konuda genelde zirve olarak geçmeye başlasa da, Truchan da hem brutal vokallerde hem de Ryan’a göre daha sık kullandığı pig squeal’larda bence çok etkileyici bir performans sergiliyor. Sırf ufak bir ninni içeren giriş parçası Hush Little Baby sonrası gelip albüme gerçek manada start veren Reptilian hayvanlığındaki performansı bile onu üst düzey vokalistler arasında değerlendirmek için yeter de artar bile.
“Necrobreed”de baştan sona oldukça istikrarlı bir performansla karşılaşıyoruz. Elbette kimi şarkılar diğerlerinden bir şekilde öne çıkmayı başarsa da (yine Reptilian diyeceğim burada, bir de Mass Grave’in son bir dakikasının organize deliliği nedir öyle) insana “dur şu şarkıyı açıp bir dinleyeyim”den ziyade “açayım Necrobreed’i de baştan sona aksın” dedirtmesi daha olası bir albüm bu. THE BLACK DAHLIA MURDER hayvanı Trevor Strnad’ın konuk olduğu ve oldukça rahatsız edici sample’lara da ev sahipliği yapan Forgive Me Father’dan yine de bir bahsetmiş olayım burada.
Bir annenin çocuğunu yatağa yatırıp etkileyici bir sesle kısa bir ninni söylemesiyle açılan albüm, birkaç şarkıda kullanılan sample’larla da brutalliğini pekiştiriyor. Arnold Schwarzenegger’in Commando filminden hem acımasız hem de kontekstten çıkarılınca komik duran repliklerinden daha, ehm, vahşi içeriklere (siz dinleyin iyisi mi) uzanan bir yelpazede yer bulan bu kayıtlar albüme bazen çizgi romansal bir gerçeklik katarken, bazen ise düpedüz can sıkıcı oluyorlar.
BENIGHTED, içten geçmeli death metalin en büyük isimlerinden biri olduğu ve bu zirveye oynama alışkanlığından vazgeçmeye niyeti olmadığı konusunda gayet açık ve net bir açıklama yapmış yine “Necrobreed” ile. Bence hafifçe geriye doğru atılmış bir adım olan “Carnivore Sublime”dan sonra yine “Asylum Cave” hayvanoğluhayvanlığına döndükleri; sürükleyici, öküzleme bir death metal albümü var karşımızda ve evet, ben ölüm metalimi tam olarak da böyle seviyorum.
87/100