1991’den beri aktif olmaya gayret gösteren Malta’lı Beheaded’ın bir şekilde 25 yıldır piyasada var olmaya devam edebilmesi bence muazzam bir şey. Her ne kadar bu süreçte yalnızca 5 albüm (bu yazının konusu olan ve geçtiğimiz günlerde çıkan Beast Incarnate dahil) yapabilmiş olsa da nereden baksam çok büyük bir iş gibi geliyor bana. Her halükarda bu noktada kararlılıktan, azimden, adanmışlıktan söz etmemiz ve bu nedenle saygı duymamız gerekiyor bence. Tabii tüm bu özel durumuna rağmen Beheaded’ı değerli hale getiren yalnızca bu romantik bakış açısı değil elbette.

Bazı müzik türleri vardır ki yalnızca özgün olduğunuz zaman o türde önemli bir konuma gelebilir ve adınızı duyurabilirsiniz. Üstelik genel olarak neredeyse her metal türünde en azından belirli miktarda özgünlük aranır her zaman. Sadece bazı özel gruplar çaldıkları türün gerekliliklerini yerine getirmekten başka bir şey yapmamalarına rağmen çok sevilir ve sayılırlar. Beheaded da bu özel gruplardan bir tanesi. Sayılır. Gibi.

Brutal death metali olması gerektiği şekilde yapan ve türün sınırlarını genişletmek gibi bir derdi olmayan Beheaded’ın en önemli yanı her zaman dikkat çekici ve derli toplu besteler yapması. Bu özelliği sayesinde brutal death metal dünyasında belirli bir seviyeye gelebilmiş bir grubun işi aslında diğer gruplara göre daha da zordur, çünkü bu noktada kalabilmek için her zaman doğru hamleleri yapmak ve aynı çizgiyi tutturabilmek zorundadırlar. Beheaded ise her ne kadar her fırsatta kendilerinden övgüyle söz edecek olsam da ve “Ominious Bloodlin” bu türdeki en sevdiğim albümlerden biri olarak kalacak olsa da Beast Incarnate ile biraz tökezlemiş.

Aslında Beast Incarnate gayet iyi bir death metal albümü. Biraz temiz kayıtlı, biraz da tahmin edilebilir olması dışında iyi bir death metal albümünde olması gereken her şeyi bünyesinde barındıran bir albüm. Fakat iyi bir “brutal death metal” albümü mü? Pek sayılmaz.

Çünkü iyi bir brutal death metal albümünde olması gereken vahşilik, çiğlik ve o toz toprak içinde olma hali Beast Incarnate’de yok. Beast Incarnate temiz yüzlü, hiç çamura batmamış kıyafetlere sahip, tatlı bir oğlan çocuğuyken piyasadaki diğer albümler sümüklü, her gün sokakta gezen ve her türlü ortamı görmüş, yaşamış, dizleri kolları yara bere içinde veletler gibi. Haliyle Beast Incarnate’in böyle ortamda ayakta kalabilmesi pek kolay değil.

Bu demek değil ki Beast Incarnate kötü. Fakat işte sen bana etikette başka bir şey yazarken içinden başka bir şey çıkan bir paket sunarsan, ben de o içindeki şey ne kadar güzel olursa olsun bir soğurum, biraz canım sıkılır. Hele bir de daha önce alışveriş yaptığım, üstelik de memnun kaldığım, güvendiğim bir dükkan böyle yapıyorsa iyice tadım kaçar. Bu böyledir. Malta’lısın tamam da yani. Lan çok kızdım birden.

Siz yine de bana bakmayın; Beast Incarnate’e bir kulak kabartın tabii. Albümün en uzun şarkısı olma özelliği de taşıyan “The Black Death”, hem çok sevdiğim bir konu işlediği için hem de Frank’ın gırtlak parçalayan vokalleriyle ilk dinlemede beni tavlamayı başaran şarkılardan mesela. Keza yine Frank’in muhteşem performansı ve HOUR OF PENANCE’dan da tanıyabileceğiniz “BrutalDave”in canavar davulları ile “The Horror Breathes” de uzun süre dinlemeye devam edeceğim şarkılardan biri. Fakat Beast Incarnate üzerinden Beheaded hakkında bir fikir sahibi olmaya çalışmayın. Zira önceki albümlere göre işler bir hayli değişmiş. Özellikle çok iyi olmasına rağmen Frank’in vokalleri biraz hafif kalıyor brutal death metal için. Lawrence’ın vokalleri çok daha leşti; en azından bunu belirtmeden geçmeyeyim.

Övdüm mü, sövdüm mü ben de tam anlamadım ama Beheaded – Beast Incarnate biraz da böyle “ara” bir albüm. Özetle Beast Incarnate iddia ettiği şey değil. Grubun iddia ettiği şey olmayı başardığı işleri için önceki albümlere, iyi ama biraz da düz bir death metal albümü için ise Beast Incarnate’e ve nihayetinde MALTA’lı bir grup dinlemek ve belki de biraz ilham almak için Beheaded’e göz atabilirsiniz. Ben de gideyim biraz “Recounts of Disembodiment” dinleyip kendimi oraya buraya vurayım ya ne anlatıyorum iki saattir.

74/100

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇