Slugdge – Dim & Slimeridden Kingdoms
Alemlerin tek sümüklüböcek temalı metal grubuna merhaba deyin. İngiltereli SLUGDGE başta bir parodi grubu gibi gözükse de, sümüklüböceklerle ilgili şarkı sözlerini bir kenara koyarsanız karşınızda taş gibi bir metal grubu bulacaksınız.
Grubun adı her ne kadar “slug” ve “sludge” kelimeleri üzerine bir kelime oyunu olsa da, müziklerinin yoğunlukla sludge olduğundan (ya da ilk albümlerinden sonra bu etkilerin halen baskın olduğundan) bahsetmek zor. Kimi zaman gitar tonları biraz bu tarza yaklaşsa da sludge’ın temel yavaş temposuna SLUGDGE müziğinde rastlamak daha nadir, her ne kadar örneğin bu albümdeki Pellet in the Head gibi istisnalar olsa da. Orta ve üzeri tempoda, belki zaman zaman biraz black metale de kayan death metal sevenler, sludge fanlarına göre çok daha fazla noktayı kendilerine yakın bulacaklardır diye düşünüyorum.
Daha derine inmeden önce grubun şarkı isimlerine bir paragraf ayırmak istiyorum burada. Değişik grup ya da şarkı isimlerini sümüklüböceklere uyarlayarak ya da direkt kimi kelime oyunlarıyla nefis şarkı isimleri yaratmışlar. Yalnız İngilizce bilenler için anlamlı olacak; ama çevirmesi imkansız olacağı için verebileceğim bazı favori örneklerim bu albümden Unchained Malady ve önceki albümlerden Lettuce Pray, Salters of Madness (ahahahah) veya All Shell Perish baya mükemmel bence.
Evet şimdi derine inmeye başlayabiliriz. SLUGDGE oldukça zengin bir müzik yapıyor diyebiliriz. İskandinav death metalini temel olarak aldıklarını söylemek mümkün olsa da, neoklasik etkilenimli gitar soloları da adeta “Dim & Slimeridden Kingdoms”ın her yönünden fışkırıyor. Bunun üzerine normalde kullanılan brutal vokalin yanına eklenen temiz vokal pasajları ve buna uygun melodik altyapılar da gelince ortaya hem dinlemesi hem de eşlik etmesi çok keyifli bir müzik çıkıyor. Bilhassa Spore Ensemble dinlemeyi en çok sevdiğim şarkılardan biri örneğin. Vokalist Matt Moss’un özellikle brutal ve hatta kimi zaman çığlığa varan vokalleri o kadar doğal tınlıyor ki kusur bulmak zor; diğer yandan temiz vokalleri kulağa batmasa da aynı başarıyı bence burada gösteremiyor.
“Dim & Slimeridden Kingdoms” 2015’in Eylül ayında çıkmış bir albüm. Bu ve öncesinde çıkarttıkları “Born of Slime” ve “Gastronomicon” içinden grubu tanıtmak için favori albümümü seçmek istedim. Aynı zamanda Mart ayının başında şimdiye dek yayınladıkları bu üç albümü “The Cosmic Cornucopia” adı altında bir toplama albüm halinde piyasaya sürecekler.
Uzun lafın kısası, grubun mavra potansiyelini bir kenara bırakırsanız şaşırtıcı derecede iyi bir grupla tanışma fırsatınız olacak. Ha bu geyik potansiyelinin ben gruba öyle ahım şahım bir zarar vereceğini de düşünmüyorum; zira bu halleriyle bile yavaş yavaş adlarını duyurmaya başladılar (ki yalnızca dört yıllık bir grup) ve çoğu dinleyiciyi tarafından sempatik bulunuyor olmaları belki onlara yardımcı bile oluyordur. Siz de her şeyi bir kenara koyup “Dim & Slimeridden Kingdoms”a bir şans verin, bence pişman olmayacaksınız.
85/100
