Setentia – Darkness Transcend
Kalıplara göre yaşamayı istemeyen, başarısızlık hatta ölüm uğruna yeni girişimlerde bulunmaya çabalayan kimseler olmasaydı, şuan hala mağaralarda yaşıyor olabilirdik. Bu bakımdan durağanlığı buyuran her ne ise insan için zararlı olduğu kanısına varmak çok zor değil. Mevzu bahis düz mantığa bile hayatı boyunca ulaşamamış varlıklar tarafından çevrelendiğimiz gerçeğini kabullendiğimizde de, bir sanat türü olan müziğin belki de en aykırı türlerinden biri olan metalin içinde bile durağanlığı savunan insanları görmek çok da şaşırtıcı bir gerçek olmuyor. İnanç dünyasının temelinde de bu durağanlık yatıyor dediğimde karşıt fikirlerin sesinin çok yüksek olmayacağını düşünüyorum. Binyıllar öncesinde dini ayinlerin şimdikilerin tam aksine insanların gündelik yaşantılarında tecrübe etmedikleri eylemleri icra edişi olması, aslında inanç dünyasının o sıralar itici bir güç olduğunu vurguluyor. Nitekim şimdilerde ise ne kadar durağan, değişmez, sabit düşünce yapısına sahip olunursa, o kadar kendilerini inanç dünyasının temeline yakın hissediyor varlıklar. Tembelliğe oldukça yatkın yapımız ve bilinmezliğe olan o sonu gelmeyen korkularımız yüzünden bugün inanç dünyası diye bir parantez açmak yerine, inançsızlık dünyası parantezi açabiliyoruz. İbadetler baskınlığı kazandığı günden beridir de, yeni keşifler peşinde koşan ‘reddeden’lere, keşfettiklerinden bolca faydalanmaktan geri kalmayarak sonsuz ateşin kapılarını işaret ediyoruz. Niçin bir metal albümüne bunca genel bir konudan bahsederek giriş yaptığımı sorgulayan olursa da söyleyebileceğim tek şey, müziğin müzik dışında hemen her şeye hitap ettiği ve yaşantımızı uçtan uca kapladığı gerçeğidir. Bu bağlamda hemen her konu müziğe dahil olabilir, hemen her müzik de, birçok konuyu ifade edebilir.
Son birkaç senedir atonallik black metali adeta fethetmiş durumda. Elbette çok daha öncelerine kadar dayanan bir geçmişi olduğunu kabul ediyorum. Buradaki fethetmeden kasıt, yeni çıkan black metal gruplarının atonalliğe yüksek derecede meyilli olmasından kaynaklanıyor. Her ne kadar atonalliği çok seven biri de olsam “türün kendi kendini tekrar aşamasına gelmesi” bakışına karşılık maalesef elim kolum bağlı oluyorum. Çünkü doğru evet, black metal artık içinde yalnızca belirli kalıpları barındıran bir tür değil, getirilen yenilikler de birçok grup tarafından defalarca kullanılıyor. Yeni müziklere, yeni tarzlara ulaşım o kadar hızlı ve kolay ki artık, ortak akıl olarak da kazandığımız bu hız, çok eşsiz yeteneklere sahip olmayan kişilerde biraz daha kendini tekrara bırakabiliyor. Diğer yandan metal müziğin içinde artık tür kategorilerinin de tamamen ortadan kalktığı bir gerçek. Daha hakkında bir kelime dahi etmediğim Darkness Transcend albümünde de bu böyle. Özellikle yeni çıkan gruplarda artık doğrudan bir tür kaygısı olmuyor. Bir şeye benzemeye çalışmadan, ifade sıkıntısı çekmeden müziklerini yapan gruplar artık kendilerini belirli bir türe dahil etmiyorlar özellikle. Setentia da daha ilk albümünü çıkarmış ve tam olarak betimlediğim gruplardan bir tanesi.
“Darkness Transcend” Blood Music plak şirketi gibi oldukça kaliteli bir şirketin desteğiyle çıktı. 2016 gibi muazzam albümlerin ardı arkasının kesilmediği bir senede çıkmak belki minik bir talihsizlik olabilir ancak albümü birkaç defa dinlediğimde bu seneye güzellik katan albümlerden birisi olduğunun farkına vardım diyebilirim. Albümde death metal, black metal karışımı bir tarz var, ancak üst paragrafta da söylediğim gibi tam bir tür söylemek mümkün değil. Ben beni en çok etkileyen kısmıyla başlamak istiyorum; Lead gitarlar. Albüm yazımı süresince büyük ihtimalle hiç yazılmamış, bütün materyaller bittikten sonra (belki vokal bile bittikten sonra) lead gitara “takıl nasıl istiyorsan” denilmiş gibi bir hava var. Hiç durmuyor, sürekli farklı farklı olaylara giriyor ve yaptığı her şeyde doğrudan devleşiyor. İlk dinlemelerinizde yalnızca lead gitarları takip ederseniz bile yeterince keyif alırsınız albümden, o kadar diyeyim. Ayrıca çok kaliteli riff yazımı ve bunları dolduran davullar var. Özellikle “Seeds of Death” şarkılarıyla birlikte albüm çok daha fazla sarıyor. Eğer vaktiniz biraz daha az ise bu şarkılardan dinlemeye başlayabilirsiniz.
Setentia benim gözümde bu senenin en taze nefeslerinden biri. Yaptıklarının diğer gruplara hiç benzemediğini dinlediğiniz vakit çok daha rahat görebileceksiniz. (Tabi türlerin birbirine karışması olayı hemen her grubun bir ölçüde birbirlerine benzemelerini de ortaya çıkardı elbette) Yeni bir şeyler dinlemek isteyenler, dinlediğim albüm çok farklı olmasın ama çok da aynı olmasın diyenler, bu albümde istediklerini doğrudan bulabilecekler.
89/100
Not: Albümü grubun bandcamp sayfasından ücretsiz olarak indirebilirsiniz.
Yine mükemmel bir yazı, yine mükemmel bir albüm… Islandım.