Summoning – Old Mornings Dawn
SUMMONING, her şeye tepeden bakan kimi metal dinleyicileri için çamur atması çok kolay bir grup. Yaptıkları müziğin black metal (ya da herhangi bir metal türevi) olmaktan ziyade, epik bir savaş müziği tadında olması bunun için en önde gelen sebep herhalde. Üzerine bir de şarkı sözleri ve konseptlerini yoğunlukla fantastik edebiyat serilerinden almaları, bu tarz serilere “çocuk masalı” diye burun kıvıranlar için bulunmaz kaftan. Buna rağmen grubun adını bu denli bilinir hale getirebilmesinin, kritik yazarları olarak düşünürsek denyonun harman olduğu yerlerden biri olan The Metal Archives’da bile neredeyse tüm albümlerinin %80 civarında bir beğeniye sahip olmasının ise çok önemli tek bir sebebi var: Tür göz etmeden bile çok iyi müzik yapıyor, ve aslında yaptıklarını müzikten bir adım ileriye taşıyor olmaları.
2013 itibariyle yirmi yılı deviren müzik hayatında grup, “Oath Bound”dan sonra sessiz geçirdiği yedi yılda neler yapmış peki? Biraz daha öncesine bakalım. 2001 çıkışlı “Let Mortal Heroes Sing Your Fame” adının şanına yakışır şekilde destansı bir albümdü; ama kimi yerlerde bütünlüğünü kaybediyor, yaratmak istediği atmosferin dışına çıkıyordu. Gerçi Farewell gibi bir şarkıyla oluşabilecek her gediği kapatıyordu nihayetinde; ama grubun tam beş yıl sonra çıkartacağı “Oath Bound”un bahsettiğim alanlarda gerisinde kalıyordu. Bu albüm daha oturaklıydı, dinleyiciyi rahatlıkla esir ediyordu; fakat bu defa da bence az da olsa prodüksiyonun kurbanı oluyordu.
Gelelim günümüze. Uzun uzadıya yorumlamadan önce söyleyeceğimi baştan söyleyeyim: SUMMONING diskografisinde albüm ayırt etmek benim için zor olsa da, bence grubun en iyi albümlerinden biri “Old Mornings Dawn”. Albümün tamamına hakim muazzam bir hava var ve bu hava konuşma ve klavye pasajları ile kimi zaman tüyleri diken diken eden bir epikliğe, kimi zaman kılıcı kalkanı alıp savaşa gitme isteğine, kimi zaman ise derin bir hüzne evriliyor.
Bence SUMMONING müziğinin bu kadar iyi olmasındaki temel etmen olan muhteşem klavye düzenlemeleri yine gruba her an dinleyiciye istediği duyguyu verebilmesini sağlamış. Old Mornings Dawn parçasındaki trompet seslerini dinlerken gerçekten büyük olaylar döndüğüne, geçmiş günlerin geri geldiğine inanıyorsak, The White Tower dinlerken bir kulenin penceresinden yıldızları seyrederkenki hüzün üzerimize çöküyorsa, bundaki en büyük pay kesinlikle bunlara ait. Kendi başlarına dinlense bile çok yüksek etkileyiciliğe sahip olacağından emin olduğum bu klavyelerin diğer enstrümanlar ve müziğin ruhunu dışarıya vurma konusunda çok iyi bir iş çıkartan vokallerle birleşmesi, ortaya elementlerin toplamından daha büyük bir görüntü koyuyor. Çalan müzik, yalnızca müzik olmakla kalmıyor konu SUMMONING olunca; anlatılan bir hikaye oluyor. Dışarıda, yolda yürürken yalnızca güzel bir müzik şeklinde alınabilecek bu dinleti; sakin bir yerde, odaklanarak dinleyince adeta somutlaşıyor, görsel bir taraf ekleniyor üzerine. Grubun yapmak istediğini ne kadar iyi bildiğinin, ve icra konusunda ne kadar ileri düzeyde olduğunun en büyük göstergesi de bu sanırım. Elbette bunlar “Old Mornings Dawn”u değil, genel manada grubu tarif eden sözler.
Evet, “Old Mornings Dawn” grubun müziği adına yeni hiçbir şey sunmuyor. Albümler arası süre bu kadar uzayınca bu tarz bir beklentiye giren kişi sayısının oldukça fazla olduğunu gördüğüm için belki de bunu ayrıca belirtme gereği hissediyorum. Ben kesinlikle böyle bir beklentiye sahip değildim, hiçbir SUMMONING albümü öncesinde böyle bir beklentiye girilmesini de doğru bulduğumu söyleyemem. Çünkü aslında bakılırsa grup, müziğinin orijinalliğiyle adını duyurmuş, çevredeki tüm gruplardan farklı bir yanı olduğu için bu kadar el üstünde tutulan bir grup. Ve bunca yıldan sonra bu kadar güzel bir albümle geri dönmüşken, sırf “peh bu ne böyle yine aynı müzik“ diye düşük notlar verilen kritikler okudukça hafiften kendimi kemirecek gibi oluyorum.
“Old Mornings Dawn” çok, çok iyi bir albüm. Bir SUMMONING albümünden bekleyeceğimiz her şeyi barındırıyor, ve beste kalitesi olarak “Stronghold” ile yarışabilecek, geçebilecek kadar iyi. Yeni bir şey yok, olmasın, SUMMONING böyle kalsın, eski şafaklar söksün grup için böyle, biz dinleyelim. Bu kadar ara vermesinler ama bir daha.
92/100