Blut aus Nord – Memoria Vetusta III: Saturnian Poetry
Bu kritik 11 Ekim 2014’de kaleme alınmıştır.
Blut Aus Nord, dinlemediğim zamanlarda bile oldukça saygı duyduğum bir gruptu. Bir grubun 94’den beri Avangart/Endüstriyel/Atmosferik Black Metal etiketi altında müzik yapıyor olduğunu bilmem bile kalkıp bir dakikalık saygı duruşunda durmamı sağlıyorken, dinlemeye başladığımda, içinde bulunduğu türün bütün özelliklerinden, evet kelimenin tam manasıyla bütün özelliklerinden faydalanıyor olduğunu görmem, ilk albümünden itibaren ne yaptığını tamamen bilen ve karmaşanın bayrağını elinde taşıyan bu atmosferik black metal türünün içinde bile çalışmalarının hiçbirinin çorba olmadan, ince işçilik ürünü olduğunu ve 20 yıllık müzikal süreç boyunca farklı bir yöne kaymadan, içinde bulunduğu sınırlar içinde orijinalliğini koruyabildiğini fark etmem kat be kat saygımı arttırdı. 94’den bu yana 20 yıl geçti ve Blut Aus Nord sanki diskografisinde mükemmel albümler yokmuşçasına en sağlam çalışmalarından birini piyasaya sürdü. Üstüne üstlük bu çalışma, 1996’da çıkardığı, ardından 13 yıl sonra 2009’da devamını getirdiği Memoria Vetusta albümlerinin üçüncüsü niteliğinde.
Albümün içinde büyüteç tutmadan önce, Blut Aus Nord’un beni büyüleyen bir karakteristik özelliğinden bahsetmek istiyorum. Grubun beyni olan Vindsval birçok metal dehası gibi özel bir insan. Bu adamın müzikal bütünlük algısı kanımca emsali görülmemiş seviyede yüksek. Bunun anlaşılması için elbette diskografinin tamamının en azından iki defa dinlenmiş olması gerekiyor. Ancak özetlemek gerekirse BAN kariyerinde bir çok üçleme mevcut, aslında üçleme demek yanlış çünkü dördüncüsü veya beşincisinin çıkmayacağı kesin değil. Bu birbirine bağlı albümler, zamansal farklılıklardan hiç etkilenmeyerek öyle bir bütünlük içinde oluyorlar ki, hayretler içine düşmemek elde değil. Örneğin şuan kritiğini yazdığım Memoria Vetusta albümlerinin ilki 96 yılında çıkıyor. İkincisiyle arasında dört albüm (ki bu albümlerden biri BAN’ın bazı ortamlarda en başarılı albümü olarak görülen The Work Which Transforms God albümü) bir adet de Ep olmasına rağmen 2009’da çıkan albüm kelimenin tam manasıyla birbirinin devamı. Arada çıkan dört albüm ise, örneğin MoRT gibi farkını bariz biçimde belli ediyor. Memoria Vetusta’nın üçüncü kısmı olan bu albüm de 777 ve What Once Was… Liber üçlemelerinin ardından yine dinleyiciyi kimi zaman 2009’a kimi zaman da 1996’ya götürüyor.
Tabi bu mükemmele yakın müzikal bütünlük yalnızca Memoria Vetusta için geçerli değil, What Once Was… Liber Ep’lerinde de, 777 üçlemesinde de bu bütünlük söz konusu. Yazılan riffler tamamen aynı amaca hizmet ederken, davul partisyonları, vokal kullanımları, tempo değişiklikleri gibi genel etkenlerden tutun, melodilerin hissiyatındaki yönelim, kullanılan endüstriyel öğelerin dozajı, ikinci gitarların bastığı akorların sistematiği gibi ayrıntılı etkenler bile birbiriyle tam manasıyla ilişkili. Bu söylediğim tarzda ince ayarı, bunca zaman aradan sonra yeniden tam tutturabilmek, oldukça sarsılmaz bir disiplin ve uçsuz bucaksız bir ilham gerektiriyor. Blut Aus Nord bu bakımdan gerçekten türünün en iyilerinden hatta abartıp eşsiz bile diyebilirim.
Albümde, diğer Fathers of the Icy Age ve Dialogue with the Stars albümleri gibi gitarlar oldukça önde, vokaller bile o simsiyah gitar rifflerine bir alt yapı niteliğinde pasif, ancak yine de oldukça keskin ve güçlü. Rifflere geldiğimizde ise diğer albümlerle genelde pek ilişkili bulamadığım derecede melodik bir ağırlık ve baskınlık mevcut. Yalnızca bu üçlemeyi dinleyen biri BAN’ı oldukça melodik işler yapan, atmosferik black metal grubu olarak nitelendirebilir. Davullar elbette ağırlıklı olarak blast beatten oluşuyor, hemen hemen hiç davul atağı duyamıyorsunuz albümde ancak bu tekdüzelik kesinlikle şarkıların kalitesini düşürmüyor, aksine dediğim gibi zaten işini çok iyi yapan gitarlara başarılı biçimde altyapı oluşturuyor. Memoria Vetusta serisi içinde Fathers of the Icy Age’e keskin ve tavizsiz, Dialogue with the Stars’a biraz daha yumuşak diyebilirken bu albüme de melodik diyebiliriz.
Blut Aus Nord müzikal kariyerine başarılı albümler katmaya devam ediyor ve bunu yaparken değişimi göz ardı etmeden, sofistikelikten kaçınmadan, diğer yandan da içinde bulunduğu davasını satmadan, popülerleşme kaygısı gütmeden, babalar gibi, sapasağlam biçimde yapıyor. Bu yıl içinde çıkardığı Debemur MoRTi EP’sini, P.H.O.B.O.S.’la birlikte çıkardığı Triunity toplamasını ve Saturnian Poetry’e bir kulak verin, ne demek istediğimi eminim daha iyi anlayacaksınız. Blut Aus Nord bir black metal hazinesidir. Ondan faydalanın, ibret alın, hatta ve hatta rehber edinin.
99/100