Skialykon – Vestigio
Bu kritik 26 Aralık 2015’de kaleme alınmıştır.
Hemen herkes hayatının bir döneminde ardındaki her şeyi yok sayıp uzaklara gitme isteği duyar. Oldukça insani bir şeydir bu, ardında bırakacağı kimseler bile yadırgayamaz kişiyi bu düşüncesinden ötürü. Ancak aniden içimizde yükselen bu dürtü, tabiri caizse geldiği gibi gider. Çok uzaklara giden genelde fikrin kendisidir. Belki de yaşadığımız hayatın bize vurduğu en büyük pranga, bu özgürlüğümüzü elimizden almasıdır diyebilirim. Acaba gerçekten çekip gitme hakkımızı kullanabilecek durumda olsaydık, kaçımız ‘her şeye rağmen’ kalmayı tercih ederdik, orası da muamma. Fakat buna sahip olmasak da, bugün bahsettiğim albümün kapağında tasvir edildiği gibi dolunay ışığının vurduğu orman yollarından, olabildiğince hızlıca, düzeni bozmanın verdiği o tuhaf iç huzurumuzla birlikte kaçtığımızı hissettirebilecek, dinlerken bulunduğumuz ortamın rengini, kokusunu hatta iklimini değiştirebilecek bir albüme sahip olup, ruhsal olarak büyük bilinmezlikleri keşfedebiliriz. Okuyacağınız bu albüm de, o uzun yolculukların atmosferini, kat ettiğiniz yolların soğuğunu, belirsizliklerin verdiği endişeyi, yanından geçtiğiniz akarsuların dinginliğini ve daha fazlasını size sunuyor.
“Vestigio” sıradan bir atmosferik black metal albümü değil. Belki içerdiği elementler, şarkı yapıları şu zamana kadar çokça duyduğunuz biçimde karşınıza çıkabilir. Akustik kısımlar, synthler, gerilerden gelen hisli haykırışlar hemen birçok atmosferik metal icra eden ve müziğine daha yumuşak ve hisli hava katan gruplar tarafından kullanılmış olabilir. Ancak atmosferik black metal türünün müdavimleri de iyi bilir ki, bu tür diğer metal alt türleri gibi parça parça incelenemez veya mevcut öğelerin kullanılış biçimi, türe getirdiği yenilikler sorgulanamaz. Ortada tek bir maksat bulunur, albümdeki bütün sesler bu amaca hizmet ederler. “Vestigio”da da gördüğümüz gibi, bazen bu bir yağmur damlasıdır, bazen melodik temiz vokalli nakaratlar, bazen de çıktığı noktadan itibaren yankılanmaya devam eden içli gitar tarama melodileridir. Kişi bütün bunları dinlerken, ne enstrümanların rollerini sorgular ne de müziğe katılmış varyasyonu tespit etmeye çalışır. Hali hazırda tek bir fikirden yakalar müzik ve sürekli onu yayar.
Acı ve nefretin hissi, çıkış noktası ve etkileyişi iç dünyamızda aynıdır, yalnızca onu ifade ediş üsluplarımız değişim gösterir. Kara metalde de bunun böyle olmadığını kim söyleyebilir. Özellikle acı veya nefret içerisindeyken bütün müzikleri ortak ruh haliyle dinleriz, içimizde sakin olmak nedir bilmeyen bu bozguncuların verdiği sonsuz enerjiyi bir noktaya yöneltmemiz gerekir. İşte bu noktada hemen herkesin açıp dinlediği gruplar değişim gösterir. “Vestigio” bu enerjiyi uzun renksiz yollarda, kimi zaman hırçın, kimi zaman kırılgan bir üslupla solduruyor. Dinleyiciyi buz gibi havada bırakıp, rüzgarın tokadından korunmak için adeta sündürüyor. Bir şarkı sona erip, bir diğeri başladığında ise bu uzun, yorucu fakat bir o kadar da ruhu besleyen yolda, aynı atmosferi itinayla sürdürüp aslında hiçbir tecrübenin güç vermediğini, şu hayatta alışmak denilen kavramın var olmadığını, görmezden gelmenin ise yalnızca kısa süreli bir aldanma duygusu olduğunu dinleyicinin yüzüne vuruyor. İnsan alışabilseydi, yalnızca bir defa ağlar, bir anlığına üzülür, pişman olurdu. Bizler ise her gün yeni pişmanlıklar ve acılara yelken açarken acı tecrübelerimizi yalnızca mizah konuları, kahkaha sebepleri yapıyoruz.
Tek kişilik proje olarak başlatılan “SKIALYKON”, sizin de malumunuz olduğu üzere hiçbir zaman favori metal grubu olamayacak. Türe yenilikler katıp, bütün grupların kendisinden esinlendiği bir iş haline gelemeyecek. Çünkü bu amaçla başlatılan bir proje değil. Müziğin kendisinden başka bir gayesi olmayan tek bir kişinin, iç dünyasında kopan fırtınalarının notalara dökülmüş halidir “Vestigio”. Acısını veya nefretini kendi üslubunca yansıtabilmiş, bu bakımdan bütün albümler gibi kendine has havası olan, bu sene dinleyip çok sevdiğim, o çıkamadığım uzun yolculuklarıma beni çıkartmış, ruhumu terbiye edip yeniden yıpratmam için bana geri vermiş bir albüm.
89/100